ee eee eee vakti !!!

Bebekler hiç bir şeyi bilmediği gibi uyumayı da bilmiyor...

Ne komik uykum gelecek ama nasıl uyuyacağımı bilmeyeceğim? Yok artık daha neler :) Ama minik bebişler bilmiyormuş işte... Nasıl ki doğduklarında memeyi nasıl kavrayacaklarını öğreniyorlarsa, uykuyu da belli rutinlerle öğrenmeye başlıyorlarmış... Neymiş bu rutinler derseniz, her bebeğin kullanma kılavuzu olmadığı gibi bu işin belli bir izlenecek yolu yok. Her bebek kendi rutinini bi şekilde belli ediyor merak etmeyin, işaretleri izleyin yeter.

Uzun zamandır Rüzgarcık yatağımızda ya babası ya da benimle beraberken uykuya dalabiliyordu, illa yanında uzanmamız gerekiyordu. Sonra fark ettim ki çalışmamdan dolayı arada annemde kaldığında mışıl mışıl park yatağında uyuyor kimsenin yanına uzanmasına gerek kalmıyordu. Birazcık bu durumdan cesaret alarak dedim artık tek başına uykuya dalmasının zamanı geldi! İlk denemelerimiz tabii ki ilk bir kaç gün hüsrana uğradı. Çığlık çığlığa ağlayarak yeniden bizim yatağımızda uykuya dalmaya devam etti. 

Farklı yollar denemeye karar verdim. En başta kararlı olmak gerekiyor. Bende uykusuz kalıyorum diyerek kolay yolu seçip haydi bu gece bizle uyusun bari dememek gerekiyormuş. Ağlamaya devam ettiği gecelerde (avaz avaz ağlıyorsa) salona getirip biraz rahatlaması için en sevdiği şeyleri yapmayı denedim (oyun oynadık, kimi zaman mickey mouse izledik) ve sonra onu sakinken yatağa götürüp, en sevdiği oyuncak ayısı ile birlikte bıraktım. Bir kaç deneme sonucunda artık tek başına uyumaya alıştı. 
Sanırım bu yolda en önemli şeyler kararlı olmak, belli bir rutini oluşturarak bebişlere artık uyku vaktinin geldiğini öğretmek...

Tüm bebişlere en bolundan tatlı rüyalar olsun ...

Rüzgar'lı Yaşam

Aramıza hoşgeldin minik Rüzgar ! 


Senin de gelmenle küçük çekirdek bir aile olduk. İlk günlerim çok net değil kafamda bir sürü koşuşturma, uykusuzluk derken, şimdi kocaman oldun (8 aylık).  Geçen 8 ay hem 2 gün gibi hem de 2 yıl gibi geliyor enteresan... 
En başta zaman ağır geçiyor sanki o gün hiç bitmeyecekmiş ya da her geçen gün aslında tek bir günmüş gibi aynı monotonlukta derken, sen tepkiler vermeye başladın, gülümsedin, kahkahalar attın... Ve şimdi son bir haftadır yerlerde sürünüyorsun. İki dakika yalnız bırakamıyorum. Aslında bir nevi bana da iyi oluyor sayende spor yapıyorum :) 
Yazacak çok şey var ama hepsini güzelce toparlayıp ayrı ayrı başlıklar altında yazayım, bu da giriş yazım olsun madem....


Rüzgar'ın ilk gününe ait bir resim... Tarih: 20/01/2011 Saat: 07:45 civarı :)

Arama

 
Çaylak Anne Copyright © 2011 | Tema diseñado por: compartidisimo | Con la tecnología de: Blogger